CORPORATE

Levent Tanyeri Yazarın Tüm Yazıları
Levent Tanyeri, Uluslararası Sanatçılar Birliği'nin (USBD) Yönetim Kurulu Başkanı olarak sanat dünyasında tanımlanmış bir figürdür. Görsel sanatlar öğretmeni, köşe yazarı ve ressam olarak geniş bir kariyere sahiptir. Tanyeri, sanatıyla ve sanata olan...
“KEŞKE ÖLÜMÜ ÇOCUKLARIN YETİŞEMEYECEĞİ BİR YERE KOYABİLSEK”
Değerli dostlar hüznün kedere dönüştüğü hızla sonbaharın habercisi eylül ayının sonlarına yaklaştığımız bu günlerde , yaşayacaklarımızın yaşadıklarımızdan daha güzel olmasını dileyerek merhaba diyorum.
Kırık dökük haldeyim, ne yalan söyleyeyim içimde kocaman bir boşluk. Kalbimde yaşattığım insanın boynu bükük. Karamsarlıktan değil son günlerde yaşanan tuhaf olayların üzerimdeki etkisinden.
Bir çocuk; kaybolup gitmiş binlerce diğer çocuk gibi yok oldu. Katledildi. Ve biz hala bu günlerde kim yaptı derdiyle suçlu ararken o güzel kız , yaşanacak ve yapılacak onca güzel şeyden koparıldı ve melek oldu.
İnsan denilen canlı ; nasıl bir RUH haline sahip olabiliyor. Daha tehlikeli bir şey var mıdır? yaşayan insanlardan başka bu dünyada.
Narin affet bizi; cennette huzur içinde uyu. Artık kimse sana zarar veremeyecek.
Hepimiz adına büyük bir üzüntüyle;Habib UMUTLU’nun yazdığı dizeleri bırakıyorum buraya;
ÖLEN ÇOCUKLAR
Ben bir çocuk, on yaşındayım
çok ölümler, çok vahşetler ve çok ağıtlar gördüm!
siz bilmezsiniz uzaktakiler!
ben neler gördüm!
çok yaşadım!
çok gördüm!
ve gidiyorum yine.
eksik kalsın yaşamak!
giderken, ey insanlar!
yazıklar olsun, diyorum!
yazıklar olsun bizi vuran insanlara!
yazıklar olsun bizi izleyen insanlara!
üç kere söylüyorum, bencileyin garip çocuklar adına:
yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun.
kurda yem olacak kuzunun hesabını düşünen halifenin adına: yazıklar olsun!
peygamberin yolunu unutan ümmete yazıklar olsun!
dünya böyleyse eğer
elveda diyorum, düşümdeki yarınlara
yarınlarda yer kalmamış çocuklara
selam olsun sana çocuk
af diliyorum senden, tüm insanlar adına
Kurtuluş Mücadelesi yıllarında Mehmet Akif Ersoy’unda İstiklal Marşımızın dizelerinde “MEDENİYET DEDİĞİN TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR” olarak tanımladığı medeniyetin yaptığı bombaları üzerine yağdırarak yok ettiği bir şehirde ölen anneler, babalar, çocukların resmi “GUERNİCA” ve eseri yapan büyük sanatçı PAPLO PİCASSO”yu anacağız.
PABLO PİCASSO
25 Ekim 1881’de İspanya’nın güneyinde doğan Pablo Picasso, küçük yaşta sanata olan kabiliyeti ile öne çıkarak eğitimini bu yönde aldı. İsim olarak annesinin genç kızlık soyadını seçen ressam, dünyanın en ünlü ressamlarından Pablo Picasso olarak sanat tarihinde yer alıyor.
Kendisi de ressam olan babasından yedi yaşında sanat dersleri almaya başlayan Picasso’nun yeteneği, kısa bir süre sonra fark edildi. İlk eseri, “Picador”u tamamladıktan dört yıl sonra, 13 yaşındayken Barselona Güzel Sanatlar Okulu’na kabul edildi. Paris’e taşındıktan kısa süre sonra yakaladığı ün ve başarı, Nisan 1973’te Mougins’de vefat edene kadar devam etti. Sanatçının tabloları hala en arzulanan eserler arasında yer alıyor.
Her çocuk sanatçıdır. Sorun, büyüdükten sonra sanatçı kalabilmekte.
PABLO PICASSO
Şimdi de yazımıza konu olan eseri “GUERNİCA”’yı tanıyalım.
GUERNİCA
Pablo Picasso tarafından 1937'de yapılan, İspanya İç Savaşı sırasında Nazi Almanyası'na ait 28 bombardıman uçağının 26 Nisan 1937'de İspanya'daki Guernica şehrini bombalamasını anlatan, 7,76 m eninde ve 3,49 m yüksekliğinde anıtsal tablodur. Saldırı sırasında 250 ila 1600 kişi ölmüş, çok daha fazla sayıda kişi de yaralanmıştı.
İspanyol hükûmeti, Paris'teki 1937 Dünya Fuarı kapsamındaki Modern Hayatta Sanat ve Teknik sergisinin İspanya'ya ayrılan bölümünde sergilenmek üzere, Pablo Picasso'ya büyük bir duvar resmi sipariş etti. O sırada gerçekleşen hava saldırısından etkilenen Picasso, saldırıdan sonraki 15 gün içinde bu duvar resmini tamamladı. Tablo ufak bir dünya turu kapsamında çeşitli ülkelerde sergilendi ve beğeni topladı. Böylece İspanya'daki iç savaşa diğer ülkelerin ilgisi de çekilmiş oldu. Guernica, savaş trajedilerinin ve savaşın bireyler üzerindeki acı verici etkilerinin bir özetidir. Tablo zaman içinde, savaşın yarattığı trajedilerin anımsatıcısı, savaş karşıtı ve barış yanlısı düşüncelerin sembolü haline gelmiştir.
Guernica, yaklaşık 3,5 metre yükseklik ve 7,8 metre genişlik ile dikkat çekici büyüklükte, tuval üzerine sadece siyah ve beyaz renklerde yağlı boya ile yapılmış bir resimdir. Picasso bu resimdeki amacı, kendi dönemindeki Kazimir Maleviç vb. bazı ressamların yaptığı gibi, gerçekleri temsil etmeyecek bir soyutlamaya ulaşmak değildi. Tabloda, ölüm, şiddet, gaddarlık ve çaresizlik sahneleri, bunların asıl sebebi gösterilmeksizin işlenmiştir. Tablonun siyah beyaz oluşuyla, o dönemdeki gazetelerde yayımlanan fotoğraflara yakınlık sağlanmış, ayrıca savaşın yarattığı cansızlık vurgulanmıştır.
Guernica'da, acı çeken insanlar ve hayvanlar ile kaos içindeki yıkılmış binalar betimlenmiştir.
Tüm sahne bir odanın içindedir, sol tarafta yer alan büyük gözlü boğa, kucağındaki ölü çocuğa ağlayan bir kadının üzerinde durur.
Resmin merkezinde acı içinde yıkılmak üzere olan, mızrakla vurulmuş bir at bulunur. Atın burnu ve üst dişleri, bir insan kafatası şeklindedir.
Atın altında bir askerin parçalanmış cesedi vardır. Asker, üzerinde çiçeklerin büyüdüğü kırılmış bir kılıç tutmaktadır.
Acı çeken atın üzerinde, göz şeklindeki çıplak bir ampul parlamaktadır.
Atın sağ üst tarafında, bu vahşi sahnelere tanıklık ederek camdan içeri girmekte olan, korku dolu bir kadın figürü vardır. Kadın, elinde yanan bir gaz lambası taşır.
Korku içindeki bir başka kadın sağdan yalpalayarak merkeze doğru ilerlemektedir. Kadın, parlayan ampüle boş gözlerle bakmaktadır.
Boğanın, atın ve çocuk için ağlayan kadının dilleri olarak çizilmiş olan hançerler çığlıkları simgeler.
Sağ uçta, dehşet içinde kollarını kaldırmış bir adam, yukarıdan ve aşağıdan ateşlerle sarılmıştır.
Resmin sağ ucunda, açık bir kapıyla sonlanan siyah bir duvar vardır.
Bu eser acıyı anlatır, insanlığın tükendiği anları anlatır.
BÜYÜK İNSANLİK KENDİNE GEL; diyerek sona geliyoruz. Daha güzel günlerde görüşmek dileğiyle.
LEVENT TANYERİ
NARİN’ e atfen