CORPORATE
Turan Enginoğlu Yazarın Tüm Yazıları
TURAN ENGİNOĞLU 1953 Yılında Tire’de doğdu. 1971-1973 yılları arasında İlkokul öğretmenliği yaptı. 1977 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Eğitimi Bölümünü bitirdi. Trabzon Güzel Sanatlar Galerisinde müdürlük görevini 3 yı...
NEDEN RENKLİ RESİM YAPAMIYORUZ?
Emekli Dr. Öğr. Üyesi Turan Enginoğlu / Dokuz Eylül Üniversitesi Resim-İş eğitimi Anabilim Dalı
Prof. Dr. Kemal Yürümezoğlu / Dokuz Eylül Üniversitesi Özel Yetenekliler Eğitimi Anabilim Dalı
Amerikalı malzeme fiziği uzmanı Lawrence D. Woolf1“Öğrencilere Cyan, Magenta ve Sarı rengi boyanın ana renklerini olarak öğretmek bu kadar kolayken, onlara yanlış bir şey öğretiyor olmamız utanç verici’’ demektedir. Böyle bir yazı ile karşılaştığımda dünyanın bir başka köşesinde de benimle aynı düşünceleri paylaşan birisi ile karşılaşmanın heyecanını yaşadım. Burada söz edilen, sevgili çocuklarımıza resim derslerine ait bilgilerin yanlış öğretilmesi. Bilim insanıbu yanlışlığın Amerika’da da olduğundan söz etmektedir.
Evet. Bu bilim insanının görüşlerine aynen katılıyorum. Eğitim sistemindeki pek çok yanlışın yanında, anaokulundan yükseköğretime, resim-iş eğitimi öğrencilerinin eğitimi de dahil olmak üzere neredeyse tüm okullarımızda boya renkleri yanlış öğretilmektedir. Resim sanatçılarının da bu hatanın içinde olması son derece düşündürücü ve üzücüdür. “Öğrendiğin kadar bilirsin’’ cümlesinden hareketle, öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve sanatçılarımız Kırmızı renk ile Magenta rengini, Mavi ile Cyan rengini ayırt edememektedir. Bu nedenle ofset basımında kullanılan üç ana renk olan Cyan-Magenta-Sarı boya ana renklerini, matbaalarda çalışan ustalar bile Sarı-Kırmızı-Mavi olarak tanımlamışlardır. Çünkü okullardaki resim eğitiminde, 1793’den bu yana Goethe tarafında benimsenen renk teorileri öğretilmektedir. Bu teori de artık günümüzde bilimsel geçerliliğini yitirmiştir. Bu teori üç boya ana renginin Sarı-Kırmızı-Mavi olduğundan söz etmektedir. Üç ana renk karışımının siyah olacağından söz edilmekte olup her uygulamada renklerin koyulaştığı ama hiçbir zaman siyah elde edilemediği görülmüştür. Halbuki Cyan, Magenta ve Sarı renklerle tam bir siyah boya elde edilebilmektedir. Siyah boya anahtar gibidir. Elinizdeki boya ana renk karışımları ile siyah boya elde edemiyorsanız, kullandığınız boya büyük olasılık bilimsel olarak yanlıştır.
Bunun bilimsel olarak doğru örneklerini boya fabrikalarında, yazıcı mürekkeplerinde, ofset basımlarında ve CMY renklerini kullanarak resim yapan ve CMY renklerine öncülük yapan ve tanıtılmasında katkıda bulunan Dr. Turan Enginoğlu’nunresimlerinde görmekteyiz.

Turan Enginoğlu, “Kavanozda zakkumlar”, tuval üzerine akrilik+yağlıboya, 40 cm X 50 cm, yapım tarihi: 21.08.2024. Bu resim CMY renkleriyle yapılmıştır.
Sanatçı Turan Enginoğlu, 2019 yılından bu yana tüm yağlıboya resimlerini Cyan-Magenta-Sarı ana renkleri ve onların karışımları ile gerçekleştirmektedir. Ortaya çıkan resimler geniş bir renk evreninde daha canlı ve daha doğal görünmektedir. Sanatçının Beyaz boya kullanmaması, rengin açma ile ilgili sorunlarını satürasyon ile çözmesi, sanatçının eserlerinin daha doğal ve canlı görünmesini sağlamaktadır. Çünkü kullanılan beyaz boya pigmentinin renkle karışması boyanın canlılığını yitirmesine neden olmaktadır.
Peki ne yapmalıyız? Eğitim sistemimizde anaokulundanitibaren bu renkleri tanıtmalıyız. Fakültelerdeki resim öğretmenlerinin de bu bilimsel çalışmalara katkı vermeleri, ellerini taşın altına sokmaları gerekir. En azından Kırmızı ile Magenta, Mavi ile Cyan arasındaki farkı anlamaları gerekir. Yanlış bilginin ortadan kalkması için zor olsa da çaba göstermek gerekir. En azından Kırmızı rengin Magenta ile Sarı rengin karışımından, Mavi rengin de Magenta ile Cyanrenklerinin karışımından meydana geldiğini bilmeleri gerekecek. Yeşil rengi bulmak içinse Cyan ile Sarı rengi karıştırmaları yeterlidir. Burada karışımdan çıkan ara renklere dikkat edersek bunlar Kırmızı-Yeşil-Mavi renklerdir. Sonuç olarak birincil renkler Cyan, Magenta ve Sarı (CMY), ara(ikincil ) renkler ise Kırmızı, Mavi ve Yeşil (RGB) renklerdir.
Şayet bu yeni renk evreni ile çalışmaya başlarsak, eski renk teorisinin aksine Kırmızı ve Mavi renklerin birincil yerine, ikincil renk konumuna düştüğünü görürüz. Yeşil renge gelirsek burada durum biraz daha karışıktır. Eski sistemde yer alan Yeşil ikincil renk, Mavi ve Sarı renk karışımından oluşmakta, Mavi renkte içinde Magenta rengi barındırdığından Yeşil Nötr bir Yeşil olur. Halbuki CMY sisteminde canlı bir Yeşil elde etmek için eşit oranda Cyan ve Sarı ana rengi karıştırmak yeterlidir. Ana renkler her durumda canlıdır. Ara renkler ise onu meydana getiren her ana renkten ışıklılık olarak daha koyudur. Üç ana renk karışımı ise en koyudur. Doğru oranları ile karıştırıldığında, tam siyah boya oluşur. Böyle bir durum Goethe’nin renk teorisinde ana renklerin tespiti ve üç ana rengin karışımlarının yanlışlığını da ortaya koymanın en güzel yoludur. Goethe’nin renk teorisinde iki ana renk karışımı her zaman üç ana renk karışımı olarak gözükmektedir. Buda karışımlarda renklerin birdenbire canlılığı yitirmesine sebep olur.
Rengi ve renkli resmi anlamak için gözümüzün yapısına, ışığın ortaya çıkmasıyla oluşan ve biz insanların gördüğü görülebilir alana ve bilgiye ihtiyacımız vardır. Gözümüzde Kırmızı-Yeşil-Mavi renkleri algılayan üç reseptör bulunmaktadır. Biz görünebilir alandaki gördüğümüz nesnelerden gelen fotonları algılayarak görmeyi sağlarız. Ama gözümüzün kendisine göre bir uyumlama sistemi bulunmaktadır. Anlık tamamlayıcılık testi2 ile gözümüz önündeki renk ortadan kaldırıldığında boş alana o rengin tamamlayıcısı yerleşmektedir. Herkes bu deneyi kolayca yapabilir. Gördüğünüzde çok şaşıracaksınız. Buraya o rengi koyan beynimizdir. Bununla ilgili daha detaylı bilgilere linkteki daha önceki yazımızdan3 ulaşabilirsiniz. Beynimiz,gözümüzü fizyolojik olarak uyumlandırmak için kendini mükemmel bir pozisyona getirmektedir. O halde bu refleks davranıştan çıkan sonuçlara baktığımızda Görülen Renk+ Gözün Koyduğu Renk Algısı= Gri olmaktadır. Ana renklerin tamamlayıcıları artık Goethe’nin dedikleri gibi çıkmamaktadır. Bunun yerine, Cyan rengin tamamlayıcısı Kırmızı, Magentarengin tamamlayıcısı Yeşil, Sarı rengin tamamlayıcısı da Mavi renk olarak görülmektedir. Deneyimlerimiz artık Goethe’nin ortaya koydukları ile çelişmektedir. Bu deney aslında bize yanlış öğretilen renklerin yanlışlığını bireysel olarak test etmek içinde güzel bir fırsattır.
Göz ne ister?’den hareket edersek, göz mutlak bir nötr renk alanına sahip olmak ister. O halde ressamlar ne yapmalı? Elbette ki tuval yüzeyine elde ettiği ve karıştırdığı bir nötr boyayı sürerek ‘ben en güzelini yaptım’ diyemez. Işık evrenine en yakın bir boya evreniyle çalışarak, renklerini yüzeye ustaca sürerek ve boya renklerinin uygun oranda birbirine soğurmasını sağlayarak yeni renklerin ustaca ortaya çıkmasınısağlamak zorundadır. Şimdiye kadar Goethe’nin renk prensiplerine göre resim yapanlar, Sarı, Kırmızı, Mavi renklerinin onlara sağladığı renk evrenini kullanmak zorundadırlar. Dolayısıyla bu durum tek renk armonisi ve komşu renkler armonisi kurallarını kullanmayı zorunlu kılmaktadır. Tamamlayıcı renklerden söz bile etmiyorum. CMY renk evreninin ancak dörtte biri olan bu evrende tamamlayıcı renkler yanlış kullanılmıştır. Karışımlarından da siyah boya çıkmaz. Bu evrenin en etkili iki rengini, bize göre ikincil renklerini resimlerinde vurucu ve etkileyici renkler olarak kullanmak zorunda kalmışlardır. Goethe’nin renk teorisi etkisi ressamların Kırmızı ve Mavi boya tatlarını ve etkilerini ortaya koyduran binlerce eser ortaya koydurmuştur. Ressamlar Kırmızıyı Magentaya doğru, Maviyi de Cyanrengine doğru götürebilseydi renk evreni dört kat genişleyebilecek ve CMY renk evreninde tüm renklerin eşitgüce sahip oldukları görülebilecekti. Sonuç olarak, Goethe’nin renk teorisi, üretilen eserlerin tek bir renk hakimiyetinde kalmasını sağlamıştır. Bu doğru bir uygulama değildir. Ama akademisyenlerimiz, ressamlarımız ve öğrencilerimiz yanlış bilgileri öğrendiklerinden doğruyu görememektedirler. Alışkanlıkları böyle davranmaya zorlamaktadır. CMY renk sisteminde artık bir renk hakimiyetinde resimler yapmamıza gerek kalmamıştır. Yağmurlu havalarda ortaya çıkan gökkuşağı renklerini kullanabilmek belki de en doğru yoldur. Bunun yolu da CMY renk sistemini benimseyen boyalarını kullanmaktan geçer. CMY bir bakıma bilimin desteğiyle gökkuşağının renkleriyle resim yapmaktır. Korkmayın. Deneyin. Nasıl bir zamanlar atom parçalanmaz deniliyordu. Parçalandı ve renkte de en son nokta bu. Cyan Magenta ve Sarı (CMY) yeni boya renklerimiz.
Kaynaklar
1. Woolf, L. D. (1999). Confusing Color Concepts Clarified. The Physics Teacher, 37(4), 204-206.
2. Tamamlayıcılık Testi: https://www.exploratorium.edu/snacks/bird-in-cage
3. Turan Enginoğlu, Kemal Yürümezoğlu. Tamamlayıcı renkler kullanarak resimde nötr alan yaratmak. Herkese Bilim Teknoloji Dergisi, 18 Eylül 2020, sayı:234, sf.https://www.herkesebilimteknoloji.com/haberler/toplum/tamamlayici-renkler-kullanarak-resimde-notr-alan-yaratmak
